her ne kadar bazı çok bilmiş sikkolar çağımızın en büyük problemi strestir dese de, benim gibi daha çok bilmiş denyolara göre çağımızın en büyük problemi, hatta çağımızın vebası (böyle söyleyince problemin büyüklüğü daha bir idrak ediliyor sanırım) sıkılmaktır arkadaş. netekim stres sanki zorunlulukların üzerimizde yarattığı baskı iken, sıkılmak için bir zorunluluğa ihtiyaç yoktur. burada bahsettiğim dangalakça bir ergen şımarıklığı değil, böyle bildiğin, insanın nefes almasını bile zorlaştıran sıkılma hali.

sanıyorum hepimizin bu kadar sıkılmasının ilk nedeni modern zamanların önümüze sunduğu olanakların çokluğu. bir şeyden sıkıldığın an yerini alabilecek başka bir seçeneğin olması hepimizi doyumsuz ve sıkılgan yapıyor gibi. televizyondan sıkılıp internete zıplıyorsun, ondan sıkılıp dvd'ye sekiyorsun, hoop radyo açıyorsun falan. ceylan gibi sekiyorsun teknolojik zımbırtılar arasında. en sonuncusuna kadar geldiğinde ise artık atalarımızın alışmış kudurmuştan beterdir sözünün bir numaralı zanlısı olduğun için ister istemez sıkılıp sik gibi kalıyorsun ortada.

sadece çağın getirdiği olanaklarla da kalmıyorsun tabi, dedik ya lan alışmış kudurmuştan beterdir diye. artık her şeyden sıkılır hale geliyorsun. gitmekten, gelmekten, durmaktan, yürümekten, uyumaktan, uyuyamamaktan, evden, arabadan, işinden, şehirden, ülkeden, ottan, boktan aklına ne gelirse her ahval ve şeraitten sıkılıyorsun. bitmiyor ama bu eziyet. ailenden, arkadaşlarından, insanlardan, sevgilinden falan da sıkılıyorsun. bir zaman geliyor, şöyle bir durup bakıyorsun kendine, hay amına koyim bu ne lan deyip kendinden de sıkılıyorsun. yolun sonuymuş gibi geliyor bu. tamam ulan artık zirveyi gördüm, daha da sıkılacak bir şey kalmadı, bundan sonra normale dönerim zaar deyip, bünyeyi alkole banıp sızıyorsun bir güzel.

tam bu noktada bir hatırlatma yapayım. bu kendinden sıkılanlar, kendini kendinden çıkardığında sıfır kalmayan feridun düzağaç imgeselliği yakalamış süper insanlar değil de, benim gibi dünyaya dümdüz bakan hafif moronlar oluyorlar genelde. sahi bugün orda da cumartesi mi lan? ahahaha

neyse ya ne diyorduk? hah! işte tam zirvedeyim deyip sızan bu arkadaşlar her şeyin güllük gülistanlık olacağını sandığı sabaha uyandıklarında, zaten daha önce sıkılmış olduğu işine gidince kafalarına dank ediyor: asıl macera şimdi başlıyor! tam anlamıyla 'her şey'den sıkılan bu arkadaşlar bu kez sıkılmaktan sıkılıyor. anlıyorlar ki, sıkılmaktan sıkılmak, sıkılmaların en uç noktasıdır. bunun bir adım daha ötesi yoktur!

şimdi siz diyeceksiniz ki lan bir saattir bu zırvaları okuyoruz, bir çözümün yok mu amına koyim? size verecek tek cevabım var bu durumda. ben bunları yazarsam belki geçer diye başladım bunu yazmaya ama... eeh sıkıldım lan siktirin gidin amına koyim!

Sorum yukarıda.

örneğin; zil çalmak, işaret etmek...

hava mı veriyor yoksa hava mı çekiyor ? Ben anlamadım ne yapıyor bu meret, adı ne?

........................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

1) Mr. White'ın yemekten alelacele kalkıp banyoya içmek için gittiği ilaç neydi? Kanserle mi ilgili? Bu durumda kanserinin nüksettiğini ailesinden saklıyor?

2) Oto yıkamacıya gelen kızla, (adını unuttum) Mr. White nasıl bir anlaşma yapmışlardı. İşin o kısmını hatırlayamadım? Bir kaç cümlede özeteyebilecek olan var mı?

3) Jesse, Mike'ın öldüğünü, hatta Walter'ın öldürdüğünü biliyor di mi? İkna olmadı yani. Evet biliyor deyin.

Çok teşekkürler

ingilizce veya türkçe altyazılı bbc belgeselleri vb. gibilerini nereden izleyebilirim?

Selamlar,

Sözlüğün, katkısı okyanusta h2o molekülü kadar olan bir üyesiyim. En beğenilen yazılarım (entry diyemiyorum) 40'lardaydı, bir günde 70'lere çıkmış. Başucu eserleri de 3-4 tane artmış. Ne oldu yahu böyle bir anda?
Seri şukela bastıracak kadar da güzel değil yazdıklarım halbuki.

Teşekkürler.

açık öğretimden ikinci üniversiteyi okumayı planlıyorum. fakat bölümde karar kılamadım. lisans programlarından tarih ya da sosyoloji seçmeyi planlıyorum ama bir türlü emin olamıyorum. ikisine de merakım var. sosyoloji için sözlükte pek iyi yorumlar okumadım. tarih bölümü için ise yorum yapan olmamış.

bu bölümlerde okuyanlar varsa beni bir aydınlatın dostlar.

not: halihazırda bir işim var. sadece merak.

ekşide olay butonu yeşil yanıyordu, ona tıkladım ve şu yazıyla karşılaştım: "büyük başarısızlıklar sözkonusu
merhaba. ekşi sözlük'te bizim test etmeyi unuttuğumuz ya da biliyor olsak bile düzeltmeye vakit ayıramadığımız bir şey yapmayı başardınız. bu yaşadığınız problemi kenara köşeye kaydettik ve ilgileneceğiz. bu arada siz ana sayfaya dönerseniz oradan hiçbir şey olmamış gibi devam etmeyi deneyebilirisiniz. eğer ana sayfa da yamulduysa sıçtık. çaktırmayın."

bu devamlı karşılaşılabilen normal bir uyarı mı yoksa gerçekten ters giden bir şeyler mi var?

ne önerirdiniz?

bu kardeşiniz hayatında hiç yabancı dizi izlememiş birisi. türk dizisi bile izlememiş hatta.

dizi izlemeye karar verdim bana en çok ama en çok zevk aldığınız ve şiddetle izlememi tavsiye ettiğiniz ilk 3 diziyi söyler misiniz? yeni eski farketmez.

edit: macera, bilim kurgu, aşna fişna, tarih kısacası her tür ilgimi çeker.

Yurtdışında birkaç yerde görmüştüm. Böyle siyah sac ocak gibi bir şey, yani bükey dairesel bir metal plaka benziyor. Adamın vurduğu yere göre telli çalgı sesi de çıkarıyordu, org tarzı sesler de. İlginç bir alet şimdi pek detayını hatırlayamadım.

www.kanald.com.tr burdaki şarısın kızın adı soyadı ne yarışmacı olanın ..

İmdb'si 7 civarı, fazla durgun sahnesi ve açık sahnesi olmayan(15 yaşında kız kardeşimle izliyoruz), sürükleyici filmler önerir misiniz? İstediğim türden birkaç örnek de vereyim: Real Steel, Final Destination, Rise of the Planet of the Apes, Catch Me If You Can, Training Day gibi...

dizi uzun zamandır ara verince unutmuşum, geçen gün 5. sezon 8. bölümü tekrar izleyeyim dedim.

bir sahnede walt ile lydia çek cumhuriyeti'ne meth ihracatı ile ilgili konuşuyorlardı. walt ''peki gus fring neden bu işle ilgilenmedi?'' gibisinden soru sormuştu. lydia da ''ilgilenmişti, hatta tam her şey hazırdı ki biri onu öldürdü'' gibi bir cevap vermişti.

lydia, fring'i walt'ın öldürdüğünü biliyor mu? bu cümlede öyle bir ima mı etti yoksa fring'i kimin öldürdüğünü bilmiyor mu?

bizim oğlan rock müzik eşliğinde, küçük üç tekerli bisikletiyle seyahat ediyordu. bi türlü bulamadım o bölümü. bilen var mı?

anahtar kelimeler: seyahat, üç tekerli bisiklet, eric cartman

dün almıştım ayakkabıyı. bugun iki ayağımıda vurdu. (arkası yara oldu)

çorapla giyilmez mi? veya çaresi nedir?

Evet yine bir üniversite tercihi sorusu.

Gitmek istediğim bölümün normal öğretimi büyük ihtimal tutuyor fakat ben ikinci öğretime gitmek istiyorum. Çünkü senelerce erken uyandım artık kafamın istediği gibi takılmak uykumu almak iyi gelecektir.

Hem normal öğretimde dersleri çok kaçırırım gibime geliyor.

Siz ne diyorsunuz ikinci öğretim hakkında?

başlayayım mı?

Spartacus'ün bitişi çok üzdü. Zamansız gitti filan. O yüzden bu tarz bir diziye bağlanmalı mıyım diye düşünüyorum. Fikirlerinizi alayım.

çocuklar duymasın diyecek olanlar sussun
imgur.com

Bir erkeğe ne hediye alınır? Çok yakın bir arkadaşımın eşi. Çok hediye almışlığı var bana. Benim de doğum gününde bi şeyler almam lazım. Arkadaşıma da sorucam elbet, ama siz de fikir verebilirsiniz.

Not: Kendisi sigara kullanmıyor. (zippo demeyin deyü) Mesleği akademisyenlik. 28 yaşında.

Not2: Kıyafet almıcam.

Sadece son sahnesinde değil birçok yerinde hatta mümkünse baştan sona ağlatacak bir film arıyorum.

My sister's keeper söylediğim gibi beni başından sonuna hüngür hüngür ağlatan ender filmlerdendir.
Seven pounds, black filmleri de o kadar olmasa da iyi ağlatan filmlerden.

I am sam, hachiko, the fall, dancer in dark ağlatması umuduyla izlediğim ama beni ağlatmayan filmlerden bazıları.

Aslında film izlerken çok kolay ağlayabilen biriyim. özellikle hastalık olayları kolay ağlatır beni ama ille de öyle bir konu olsun demiyorum, ağlatsın yeter.

Akıcı ve çok eski olmayan filmleri önerirseniz sevinirim.

dedi bugün bir senedir görmediğim sınıfımdaki bir kız arkadaşım. bugün yaz okulu ders kayıtları sırasında diğer arkadaşların ve hocaların yanındayken merhaba nasılsının ardından başlıktaki ifadeyi söyledi gülümseyerek. ders kaydı ve kalabalık yüzünden konuşmadık. ben de gülümseyip iyiyim sağol gibisinden cevapladım sadece.

ben ayrılmadan önce de muhabbetimiz naber nasılsından halliceydi. bir ara telefon numaramı almıştı ve ardından okul bitti, ben gittim. son görüştüğümzde yüzüm sakalsız, saçlarım kısa idi. şimdi ise saçlarım omuzlarımı geçiyor ve dalgalı. sakal da var biraz.

ne anlama gelir tatlı olmak kızların dilinde? direk friendzone tarzı bir şey değildir dimi?

Salvete Romalılar,

bir twitter accountumu saçma sapan takipçi kazandırma sistemlerine kaydettim. Çıkmak istiyırum ne iletişimleri çalışıyor ne twitterdan cevap yazıyorlar. Hesap kendi kendine RT yapıyor ve birilerini takip ediyor.

Bazen birileri de beni takip ediyor fakat bu işi bir türlü sonlandıramadım. Ayarlar/uygulamalar kısmından birşeyler kaldırdım ama bana mısın demedi.

Var mı çözümü?

arkadaşlar. yurtdışında bir dükkan açsam; başlıkta da belirttiğim gibi, neyin gideri var sizce ? örneğin benim aklıma:

-kilim
-mücevher
-çini

tarzı şeyler geliyor. sizin aklınıza gelen şeyleri merak ettim bu konuda.

Kimse kullaniyor mu, yoksa kaldiracagim.

daha öncede açtım buna benzer bi duyuru. liseliyim ben xD

Bu yaz işe girsem kendi paramı kazansam dedim. garsonluk var aklımda, yaşıma göre en azından. yalnız benim bahşiş alacağım bi yere girmem lazım dimi? giremezsem günde 20 tl yi alır eve mi giderim?

bu para olayını merak ediyorum. aydınlatın beni. tecrübe falan yok. en azından bi gün 20 tl alsam, öteki gün bahşişlerle 50 60 tl falan alsam. bu tarz bi yer istiyorum. hani ayın sonunu şöyle 800 900 tl ile kapatsam vuhuu.

zor mu? yoksa 20 tl için kıçımı yırtmayayım 1 ay. hep 20 tl deniliyo günlük o yüzden öyle yazdım.

ne diyonuz?

Şu dizilerin hastası olan birine ne önerirsiniz:
-OZ
-Game of Thrones
-The Walking Dead
-Breaking Bad

bu olmasın:
-prison break

ne dersiniz, almalı mıyım? yeni bir arayüzle gelecek diyorlar beklemeli miyim? samsung'dan hiç hazzetmiyorum. iphone ise ne kadar iyi de olsa statü için kullanan tuhaf tipler sayesinde antipatik geliyor. htc one v'yle başladım akıllı telefon olayına, oldukça da memnunum fakat malum giriş seviyesi pek kaldırmıyor iki üç şeyi aynı anda yapmaya kalkınca bile kasmaya başlıyor. bir de kamera bazında ayaküstü bir şeyler çekip kurgulamaya kalksam istediğim gibi bir görüntü alamıyorum.

yardımcı olacaklara şimdiden teşekkürler arkadaşlar.

hanımlar beyler, izmit'te berber aranıyor, erkek saçı kesen kadın kuaför de olur saçlarımı omuzlarıma kadar uzatıyorum zaten ama artık enseyi uzun bırakan, tıraş sonu saçları apaçi gibisinden dikelemeye kalkan berberlerden bıktım. düzgün kesebilen, saç tipine göre tavsiye verebilen birisi lazım. çok teşekkürler.

Basit, anlaşılır, detaya boğmayan kaynak arayışındayız.

• blu-ray formatı olan bir film
• aksiyon/komedi olması hoş olur
• son zamanlarda çıkmış olması güzel olur
• çok bilindik, gişe yapmış olmasa daha iyi olur (avengers, prometheus vs. olmasın yani)

benim aklıma gelen:
red
hot fuzz

sizin aklınıza gelen?

hiç güzel çay demleyemiyorum ya. kolay ve zahmetsizce nasıl güzel çay demlenir nasıl yapılır anlatabilir mi biri pls ltf tşk.

Bugün balo hazırlıkları tamamlanmış, ayakkabı elbise alınmış tam kafa rahatlamışken fark ettim ki ben bu elbiseyle merdiven çıkamıyorum. Ayakkabıların topuğu yüksek ama rahat, sıkıntı yaratmıyor. Ama elbise uzun, bayağı uzun direkt tuvalet hatta. Yürürken sıkıntı yok ama merdivene gelince daha ilk basamakta basıyorum eteğe, haliyle ilerleyemiyorum. Rezil berbat bir görüntü oluşuyor. Eteği kısaltmak istemiyorum çünkü elbisenin orjinalliği bozulacak. Elimle toplayamıyorum bi elimde zaten çanta var, diğeri de yetmiyor çok uçuş uçuş etek. Ne yapacağım? Bu konuda tavsiyesi olan var mı?

meg ryanın filmlerini izlemek istiyorum, unutulmaz filmlerdekilerin hepsini izledim, başka var mı sitede bildiğiniz yada izle mutlaka dediğiniz

tenks

Ölçüleri ve oranları mükemmel olmamasına rağmen türk erkeğini neden daha önce hiçbir ünlünün çıkaramayacağı kadar zıvanadan çıkarmış olabilir?

simdi miktar vermeyelim ama bir sans oyunundan biraz yuklu bir miktar odul kazandik. hala almaya gitmedim odulu, ustu kapali bahsettigim kisiler (ya ciksa ne yaparsin, parayi nasil alirsin muhabbeti) o buyuklukte parayi yedirmezler olm adama, rahat birakmazlar pesini vesair diyorlar. ben de cesaret edip parayi almaya gidemedim. oyle armut gibi ben buyuk odulu kazandim diye kapidan girmeyecegim tabii de. bu isi nasil halletmek lazim, milli piyangoda falan hep adamlari oluyormus bunlarin haber falan ucuruyorlarmis direk? dogru mu bu? banka ile bir sozlesme imzalayip bileti onlara teslim etmek nasil? mantikli bir hareket mi? para kazandik diye tadimiz da kacsin istemiyoruz simdi. nasil bir yol izlemeliyiz parayi alma konusunda

Plak oynatmak için pikap almak istiyorum. Biraz araştırma yaptım. 0 olarak pioneer üretiyor ama çok pahalı onun için nette de araşatırma yaptım ve gittigidiyor'da bir kullanıcı buldum, onun bir kaç ilanını paylaşıyorum.

(git: urun.gittigidiyor.com )

(git: urun.gittigidiyor.com )

açıkçası pek bir teknik bilgim bu konuda. O nedenden duyuru olarak size güvendim. nasıldır, iyi midir? ayrıca birini aldım diyelim. elimdeki plakları oynatmak için başka bir gereksinimim olacak mı bana? teşekkürler.

güzel bi komedi dizisi önerebilir misiniz?

Geçen sene kontenjanlar boş kaldı diye baya düşük puanlı olan tanıdıklarımız çok güzel bölümlere girdiler. Bu sene de öyle olur mu sizce ? Geçen sene çoğu öğrenci barajı geçemedi diye öyle oldu deniyor.

Şansıma SBSde de öyle olmuştu benden sonraki sene sınava girenler düşük puanla baya iyi Anadolu liselerine girdiler. Ben 400 puanla meslek lisesinden başka yere girememiştim.

Ahmet'in bir oğlu(veli) var ve bu oğlunun da 3 tane çocuğu var. veli'nin dünya kadar borcu var üzerine mal mülk yok babası ahmet tüm mal varlığını torunlarına bırakmak istiyor (oğlu veli de böyle olmasını istiyor). bu durumda nasıl bir yol izlemeleri gerekir.

taşınmış olduğunu söylediler, bu yıl içinde giden varsa söylesin, nerde kuruluyor, ne zaman kuruluyor, tavsiyeleriniz neler?

ya arkadaşa hiç istemeye istemeye yepisyeni çantayı verdim bir hafta yurtdışına gidiyor diye, şimdi senin çantayı hasarlı getiriyorum haberin olsun diyor :S uyuz oluyorum bir şey verdiğimde böyle yaptıkları zaman. vermeyince de arkandan laf ediyorlar. ne diyeyim şimdi ben buna gelince? hiçbir şey yokmuş gibi davranınca da kuduruyorum. bir şey desem gıcık olan ben oluyorum.

arkadaşlar slm,

inciswf.com

bu swf'deki gülme efektini arıyorum telefonuma zil sesi yapacağım. nasıl bulabiliriz ya da bu swf'den bu sesi nasıl sıyırır alırım acaba?

teşekkürler..

hangi konulardan daha çok çıkar? eşit ağırlıklı girecek bir arkadaşım bana sordu ama o da ben de bu işler için epey büyüdük... hangi konuları çalıştırayım? pek hatırlamıyor matematiği o nedenle belli konulara yoğunlaşmak istiyor, tavsiyeleriniz neler olur?

benim 4 martta açılıyor. hacettepe

hani nuh doldurdu hayvanları gemiye. uzun süre selin üstünde kaldılar. sonra indiklerinde etoburlar ne yedi?

soruç açık

iyi akşamlar. kaç yılında izlediğimi çıkaramıyorum ama yakınlarda olması lazım. çizgi filmimizde birkaç tane yaratık vardı bi çocuğun evinde yaşıyolardı/saklanıyolardı. özellikleri de galiba şeydi baş aşağı sarkmaları lazım. o şekilde güç topluyolardı. belli bi süre ayakta durduktan sonra güçleri bitiyodu galiba. öyle hatırlıyorum. çocuğun dolabında saklanıyolardı sanki tam emin değilim. bi tanesi yeşildi sanki... teşekkürler.

Pink Floyd'un diskografisine sahibim. Yaklaşık 180 şarkı var. Hepsini dinliyorum ara ara tabi ama öne çıkan şarkıları hangileri pek bilmiyorum.

Sevdiklerim:

High Hopes
Wish You Were Here
The Wall
Time

Sizin favori Pink Floyd şarkı ya da şarkılarınız hangileri? Bunu dinlemezsen olmaz dedikleriniz?

edit: Duyuruda bir problem var sanırım, tikler görünmüyor. Düzeldiğinde herkesin tikleri verilecek.